Benim verdiğim seminerlerden birinin adı, 'İletişim ve Etkili Yaşam.' Bu semineri alanların çoğu bana, şu tür şeyler söylediler: "keşke çocuklarım doğmadan önce bu semineri alsaydım"; "keşke boşanmadan önce bu semineri alsaydım".
Bir süre sonra bu seminerin içeriğini kitap haline getirdim ve adını da 'Keşke'siz Bir Yaşam İçin İletişim koydum.
Keşkelerimiz çok! "Keşke çocuğumla daha çok zaman geçirseydim!" "Keşke vicdanımın sesini dinleseydim!" "Dilim tutulsaydı da keşke söylemeseydim!" Ne kadar sık duyarsınız 'keşke' sözcüğünü. "Şimdi bildiğimi keşke gençliğimde bilseydim!" diyen kişi, verdiği yanlış kararlardan duyduğu pişmanlığı dile getirir. Haksız mı? Bize verilen şu ömürden başka neyimiz var?
'Keşke'siz bir yaşam için kim olduğunu ve ne istediğini bilmek yetmez; varoluşunu yaşamayı ve paylaşmayı da bilmek gerekir. Bir düşünün: Pişmanlıklarınızın çoğunun insan ilişkilerinden kaynaklandığını görürsünüz.
Bu kitapta, ailede, işyerinde ve toplumda sağlıklı insan ilişkilerine önem veren, 'keşke'siz bir yaşam isteyen insanlar için yazdım; yaşamınızın sonunda, "Keşke kendi hayatımı yaşayabilseydim!" dememeniz için!
'Keşke'siz Bir Yaşam İçin İletişim Donanımları/ Remzi Kitabevi/ 2002